Toplum hayatında kişilerin birbiri ile ve toplum ile olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş olan sosyal kurallar vardır. Kişilerin bu kurallara uyulması gerekir. Bu kuralların çiğnenmesi durumunda bazı yaptırımlarla karşı karşıya gelinebilir. Toplumdaki kişilerin haklarını korumak için yasalar vardır. Bu yasalar topluma zarar verdiğini kabul ettiği eylemlere karşı yaptırım öngörür. Bu öngörüyü ceza diye adlandırırız. Ceza topluma karşı yapılan zararlı bir eylemin karşılığında toplum adına bu zararlı eylemi yapan kişiye uygulanan bir yaptırımdır. Cezalar 5237 sayılı Türk ceza kanununun üçüncü kısmındaki yaptırımlar başlığı altında bulunan bölümde yer alır. Bu bölüm birinci bölümdür ve alt başlığı cezalardır. Cezalar bu kanun da suç karşılığında uygulanan yaptırımı
olarak hapis ve adli para cezalarıdır. Burada görüldüğü gibi uygulanan yaptırımlardan birisi adli para cezalarıdır. Yani kişileri zararlı eylemlerinden dolayı yaptırım olarak para cezası öngörülmüştür. Bu değindiğimiz ceza yaptırımları 5237 sayılı Türk ceza kanunu içerisinde yer almaktadır. Eski kanun olan 765 sayılı Türk ceza kanunu ise farklı şekilde ayrımlar yapmaktadır. 765 sayılı Türk ceza kanunu içerisinde yer alan suçlar temelde cürümler ve kabahatler olarak yer almaktaydı. Kabahatleri özgü cezalar ise belirli nitelikler de belirtilmişti. Ancak 5326 sayılı kabahatler kanununun kabul edilmesi sonucunda kabahatler suç olmaktan çıkarılmıştır. Böylelikle kabahatler ayrı bir yaptırım düzenine tabi tutulmaya başlanmıştır. Kabahatlerin aynı bir yaptırım düzenle tabi tutulması ile kabahatlerin yaptırımı olarak idari yaptırım öngörülmüştür. Kabahat niteliğindeki suçlar için idari para cezaları öngörülmüştür. İdari para cezalarının bu şekilde bahsetmekle adli para cezalarının ayrımı yapmak daha da kolaylaşır. Adli para cezaları Türk ceza kanunu içerisinde yer alır. İdari para cezaları ise kabahatler kanunu içerisinde yer alır. Adli para cezası 5237 sayılı Türk ceza kanununun 52. maddesi içerisinde düzenlenmiştir.
Adli Para Cezasının Özellikleri
- Adli para cezası Türk ceza hukukunda öngörülen bir yaptırım türüdür
- Adli para cezası özel hukukta yer alan tazminattan farklı bir durumdadır. Tazminatı bir ceza yaptırımı niteliği yoktur. Tazminat içerisinde bir haksız fiil durumu söz konusudur. Haksız fiile uğramış kişiye bir derim ödenir. Adli para cezasında kişi bir ceza çektirmek amacı bulunur.
- Adli para cezası kişinin mal varlığına yönelmiş olan ve bu kişinin mali gücü ile orantı kurarak etkisini gösteren ceza türüdür.
- Adli para cezalarının mutlaka hakim tarafından verilmesi gereklidir. Eğer bu adli para cezaları ödenmez ise hapse çevrilir. Hakim Adli para cezasına Yasada belirtilmiş olan alt ve üst sınır arasında takdir etme hakkına sahip olduğu gibi Yasada belirtilmiş olması durumunda hapis cezası ile birlikte veyahut hapis cezasını seçenekli olarakta karar verebilir.
- Adli para cezasının taksitle yapılması mümkündür.
Adli Para Cezası
Adli para cezasının kanunda suç olarak belirtilen durumların yaptırımı olarak ortaya çıktığını söylemiştik. Türk ceza kanununda suç karşılığında hapis ve adli para cezası olarak iki cezai yaptırım uygulanmaktaydı. Bunlardan bir de adli para cezası idi. Adli para cezasının 5237 sayılı Türk ceza kanunu içerisinde hükümleri verilmiştir.
- Adli para cezası Beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirtilmiş olan tam gün sayısının bir güne karşılık gelen miktar ile çarpılması sonucunda hesaplanır. Hesaplanan bu meblağ kişi tarafından devlet hazinesine ödenir.
- Adli para cezasının bir gün karşılığı en az 20 Türk Lirası ve en fazla 100 Türk Lirasıdır. Adli para cezasına miktarı kişinin ekonomik ve diğer şahsi özellikleri değerlendirilerek belirlenir. Yani kişinin maddi durumu gözetilir. Maddi durumu daha iyi olan bir kişi ile maddi durumu yetersiz olan kişinin ödeyeceği adli para cezası miktarı aynı değildir. Kişilerin bu durumları ayrı ayrı değerlendirilerek en makul şekilde cezaya hükmolunur.
- Mahkeme tarafından verilmiş olan kararda adli para cezasının belirlenmesindeki tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak belirlenen miktar ayrı ayrı gösterilir
- Yargıç ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurmak şartıyla kişiye adli pro cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihi itibarıyla bir yıldan fazla olmamak koşuluyla mehir verebilir. Bununla birlikte hakimin bu adli para cezasının belirli taksitler halinde ödenmesi kararını vermesi de mümkündür. Hâkimin vereceği bu taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Yani hakim adli para cezasında taksit yaparken bu taksitin süresi iki yıldan fazla olmaması gerekir. Bununla birlikte taksit sayısı dörtten az olmamalıdır. Yani hakkım bir iki veya üç taksit miktarına karar kılmaz. Hakimin verdiği kararda ki taksitlerden birinin zamanı geldiğinde ödenmemesi durumunda geri kalan kısmının tamamının tahsil edilmesi ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesi mümkündür.
Adli Para Ceza Sistemi Nasıl Hesaplanır?
5237 sayılı Türk ceza kanununda belirtilmiş olan adli ceza sistemine bugün para cezası da denir. Gün para cezasının yasal karşılığı adli para cezasıdır.
Gün para sisteminde adli para cezasının belirlenmesinde failin kusurlu ve fiilin ağırlığı ile birlikte sanığın ekonomik durumu da dikkate alınır. Bu durum cezai yaptırımların daha insancıl hale getirmektedir. Böylece failin cezası adil bir şekilde çektirilerek topluma kazanması mümkün hale gelmektedir.
Bu sistemin en önemli özelliği kişilerin ödeme durumlarının belirlenerek zengin ile yoksul arasında doğabilecek eşitsizliklerin önlenmesidir.
- Adli para cezası beş günden az ve kanunda aksi bir hüküm bulunmuyorsa 730 günden fazla olmamak üzere belirlenmiş olan tam gün sayısının bir gün karşılığı olacak miktar ile çarpılması sonucunda hesaplanan bir meblağdır. Beş günden az ve 730 günden fazla olmadığına göre buradan yola çıkarak azami ve asgari gün para cezasını hesaplamak mümkündür. Öyle ki askeri gün para cezasını hesaplanması Örneğini verirsek Asgari süre olan Beş gün İle 20 TL’yi çarpıştığımızda elde ettiğimiz 100 TL askeri olarak verilebilecek adli para cezasıdır. Bununla birlikte azami bir gün para cezası örneği vermek istersek belirtilmiş olan 730 gün ile 100 TL’yi çarptığımızda elde ettiğimiz 73.000 TL adli para cezasında verilebilecek en yüksek para cezasıdır.
- Adli para cezasının miktarı En az 20 Türk Lirası ve en fazla 100 Türk Lirası olarak bir güne karşılık gelir. Yukarıda yaptığımız örnekte azami asgari tutarları belirlerken çarpımda kullandığımız miktar buradan gelmektedir. Örneğin 5237 sayılı Türk ceza kanununun 99. maddesinde çocuk düşürtme suçu düzenlenmiştir. Bu suça göre eğer tıbbi bir zorunluluk yoksa kişinin izni olsa dahi gebelik süresi on haftadan yukarı olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi için iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülür. Böyle bir durumda çocuğun düşürtülmesine izin veren kadın hakkında bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası hükmolunur. Bu suça göre çocuğunun düşürülmesine izin veren kadına seçimlik ceza öngörülmüştür. Kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Buradaki adli para cezası hesaplanırken bir güne karşılık gelen 20 TL ile 100 TL arasında bir rakam esas alınır. Esas alınan bu miktar ile mahkeme tarafından öngörülen yılın çarpılması sonucunda adli para cezası belirlenmiş olur.
Kaç Çeşit Adli Para Cezası Vardır?
5237 sayılı Türk ceza kanunu göre kişiyi doğrudan hükmün adli para cezası verilebilir. Kanunla bir suçun karşılığı doğrudan adli para cezası olarak düzenlenmediği bir durumda hakim hapis cezası vermez. Burada hâkimin doğrudan adli para cezası vermesi gerekir. Örneğin 5237 sayılı Türk ceza kanununda çevrenin taksirle kirletilmesi cezası öngörülmüştür. Bu hükme göre çevreye zarar verecek bir şekilde açık veya artıklarını toprağın suya veya havaya verilmesine taksirle sebep olmuş kişi adli para cezası ile cezalandırılır. Eğer bu atıklar veya artıklar toprakta suda veya havada kalıcı bir etki bırakılması durumunda kişinin iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm olunur. Burada ilk olarak adli para cezası öngörülmüştür. Diğer şartların gerçekleşmesi halinde hapis cezasını hükmolunur. Atıkların veya artıklarını sadece toprağa Suya veya havaya verilmesine taksirle sebep olan bir kişi bulunuyorsa bu kişi adli para cezası öngörülür. Öngörülmüş olan bu adli para cezası yerine hapis cezası verilmez.
Adli para cezasının doğrudan hükmedilmesinin yanı sıra seçenek yaptırım olarak da verilmiş olması mümkündür. Seçenek yaptırım olarak adli para cezası verilmesinde Türk ceza Kanunu’nda herhangi bir suçun karşılığı olarak hapis cezası veya adli para cezası yaptırımlarından birinin uygulanması öngörülmüş olmalıdır. Seçenek olarak öngörülmüşse hükmedilecek Adli para cezası seçenek yaptırımıdır. Örneğin Türk Ceza Kanunu’nda hakaret suçu yer almaktadır. Hakaret suçuna göre bir kimsenin onur şeref ve saygınlığının rencide edilmesine sebep olacak nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek yoluyla bir kimsenin onur şeref ve saygınlığını saldıran kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Burada ilgili kişi için üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür. Buradaki adli para cezası seçimlik bir yaptırımdır. Bu suçta hapis cezası ve adli para cezasını aynı anda ön görülmez. Burada belirtilen yaptırımlar seçimliktir.
Bazı adli para cezaları hapis cezasından çevrilmiştir. Yani hapis cezası çevrilerek adli para cezası haline gelmiştir. Kasten işlenmiş olan suçlar da bir yıl ve altındaki hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Kasten işlenmeyen suçlar da yani taksirle işlenen suçlar da ceza miktarına bakılmaksızın tüm cezalar adli para cezasına çevrilebilir. Örneğin kasten işlenmiş bir suçta öngörülecek hapis cezası bir yılın üzerinde ise adli para cezasına çevirmesi mümkün değildir. Oysa taksirle işlenmiş suçlar da ceza miktarı önemli değildir. Taksirli suçlar da ceza miktarına bakılmaksızın hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olur.
Hapis cezası ile birlikte adli para cezasının hükmedilmesi mümkündür. Her iki ceza bir arada verilir. 5237 sayılı Türk ceza Kanunu’nda belirtilmiş olan bazı suçlar hem hapis cezasına hem de adli para cezasına hüküm olunur. Bu suçları işleyen kişilere her iki ceza da uygulanır.
- Örneğin güveni kötüye kullanma suçuna Türk ceza kanununda yer verilmektedir. Başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliğinin kendisine devredilmiş olan mal üzerinde kendisi yararına zilyetliğinin devri amacı dışında tasarrufta bulunan kişi şikayet üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Bununla birlikte kendisine devredilmiş olan mal üzerinde kendisinin yararına olmakla birlikte bir başkasının yararına da zilyetliğinin devri amacı dışında tasarrufta bulunmuş veya devir olgusu inkar etmiş olan kişi şikayet üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunur. Burada görüldüğü gibi güveni kötüye kullanma suçundan hapis cezasını verilmesinin yanında adli para cezası da verilir. Yani faile Her iki ceza yaptırımı da uygulanır.
- Bir diğer örnek olarak Türk ceza kanununda yer alan müstehcenlik suçu içinde bu durum söz konusudur. Bir çocuğa müstehcen görüntü, müstehcen yazı veya müstehcen sözleri içeren ürünler veren ya da bu müstehcen görüntü yazı ve sözlerin içeriğini gösteren okuyan okutan veya dinleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına hüküm olunur. Bu müstehcen görüntü yazı bu sözlerin içeren ürünleri çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde veya açık bir şekilde gösteren görülebilecek şekilde sergilemesini yapan okuyan okutan söyleyen söyleten kişiler altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılması yaptırım ile karşılaşır. Bu Müstehcen görüntü yazı ve sözleri İçeren ürünleri içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa arz eden veya kiraya arz eden kişi de bununla birlikte bu ürünleri satışına mahsus alışveriş yerleri dışındaki yerlerde satışa arz eden kişi satan kişi veya kiraya veren kişi de, Bu ürünleri sair mal veya hizmet satışları yanı sıra veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren kişi veya dağıtan kişi de, Bu müstehcen görüntü yazı veya sözleri içeren ürünlerinin reklamını yapan kişi de altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılması yaptırımı ile karşı karşıya kalır. Burada görüldüğü gibi hem hapis cezası hem de adli para cezası hükmolunmuştur. Bu suçu işleyen kişi her iki ceza yaptırımıyla karşı karşıya kalır.
Adli Para Cezası Memuriyeti Engel Midir?
657 sayılı devlet memurları kanununda memurun statüsünün kazanılması veya kayıp edilmesi ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Bu hükümlere göre devlet memurluğuna alınacak kişilere genel ve özel şartlar alınır. Genel şartlar Türk Vatandaşı olmak kanunla ilgili maddelerindeki yaş şartlarını taşımak kanunun ilgili maddelerindeki öğrenim şartları taşımak kamu haklarından mahrum bulunmamaktır. Bununla birlikte Türk ceza kanunu ile ilgili olan bir şart daha vardır. Türk ceza kanunun 53. maddesinde yer alan hükümler de belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar anayasal düzene Ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar zimmet irtikap rüşvet hırsızlık dolandırıcılık sahtecilik güveni kötüye kullanma hileli iflas ihaleye fesat karıştırma edimin ifasına fesat karıştırma suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak gerekir. Türk ceza kanunun elli üçüncü maddesinde belirtilen sürelerin geçmiş olsa bile ilgili suçlardan mahkum olmaması gerektiğini söylemiştik. Türk ceza kanunun 53. maddesindeki hükümler belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlığı altında yer almaktadır. Bu hükümlere göre kişi kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkum yetinin kanuni sonucu olarak bazı durumlardan yoksun bırakılır. Sürekli sürekli veya geçici bir kamu görevinin üstlenmesinden bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet il belediye köy veya bunların denetim ve gözetim altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen atanmaya tabi bütün memuriyet hizmetlerinden istihdam edilmekten yoksun bırakılır. Atanmaya tabi bütün memuriyeti hizmetler veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde İstihdam edilmekten yoksun bırakılır. Kişi seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılır. Kişi velayet hakkından vesayet veya kayyumla ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılır. Kişi vakıf dernek sendika şirket kooperatif ve siyasi parti özel kişilerin yöneticisi veya bu vakıf dernek sendika şirket Kooperatif ve siyasi parti güzel kişilerinin denetçisi Olmaktan yoksun bırakılır. Kişi bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine dahil bir meslek veya sınıfı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılır. Kişi işlemiş olduğu suç dolayısıyla mahkum edildiğinde kişinin hapis cezasının infazı tamamlayıncaya kadar bu haklarını kullanması mümkün değildir. Bu kişinin mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen veya koşullu salı verilen hükümlünün kendi altsoy üzerindeki velayet vesayet veya kayyumluk yetkileri açısından yukarıda belirtilen hükümler uygulanmaz. Kişinin mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşuna iznine tabi bir meslek veya sınıfı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılmasına karar verilebilir. Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında yukarıda ilk olarak bahsettiğimiz yoksun bırakılma hükümleri uygulanmaz. Yukarıda sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması yoluyla işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkumiyet halinde ayrıca cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması yoluyla işlenen suçlar sonucunda sadece adli para cezası mahkumiyet halinde hüküm de belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak o yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar kılınır. Hükmün kesinleşmesi ile icraya konan yasaklama ile ilgili süre adli para cezasının tamamen en fazla itibari ile işlemeye başlar. Belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğünü aykırılık sebebiyle işlenen taksirle suçtan mahkum olunması halinde üç aydan az üç yıldan fazla olmamak şartıyla bu meslek veya sanat icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesi ile yürürlüğe girer ve süre cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar. İşte bu 53. maddenin belirtilmiş süreler geçmiş olması dahilinde bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affı uğramış olsa bile devlet güvenliğine karşı suçlar anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar zimmet irtikap rüşvet hırsızlık dolandırıcılık sahtecilik güveni kötüye kullanma hileli iflas ihaleye fesat karıştırma edimin ifasına fesat karıştırma suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum bulunmaması gerekir.
Böylece ceza mahkemesinin verdiği karar memuriyet statüsünün kazanılması veya kaybedilmesi açısından iki şekilde etki doğurmaktadır. İlk olarak işlenen suçun ceza miktarı önemlidir. Kasten işlenen suçlar da bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum olan kişi devlet memuru olamayacaktır ve bununla birlikte mevcut memuriyeti statüsünde kaybeder. Bir yıl veya daha süreli hapis cezası adli para cezasına çevrildiği takdirde asıl mahkûmiyet adli para cezası olarak kabul edileceğinden memuriyet statüsü bu cezadan etkilenmeyecektir. Önemli bir konu da şudur ki kasten işlenen suçlar da bir yıldan fazla hapis cezaları adli para cezasına çevrilmez. İkinci olarak işlenen suçun niteliği önemlidir. Yukarıda bahsedildiği gibi bazı suçlar memuriyeti engel suçlar olarak kabul edilmiştir. Bu suçlardan mahkûmiyet işlenen suçun niteliği nedeniyle memuriyeti statüsünün kazanılmasını engeller veya mevcut memuriyetin sona ermesine sebep olur. Suç niteliği nedeniyle memuriyeti engel suçlardan mahkûm olunan cezanın miktarı bir önem teşkil etmez. Kişinin bu suçlardan mahkûm olması yeterli olmaktadır ve mahkûm olunan hapis cezasının adli para cezasını çevrilmesi memuriyeti engelini ortadan kaldırmayacaktır.