Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu ve Cezası

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu ve Cezası

Türk Ceza Kanunu, bireylerin yalnızca fiziksel bütünlüğünü değil, ruhsal ve psikolojik huzurunu da koruma altına almıştır. Bu kapsamda düzenlenen suçlardan biri de kişilerin huzur ve sükununu bozma suçudur. Günlük hayatta sıkça karşılaşılan bu suç, çoğunlukla ısrarlı telefon aramaları, gürültü çıkarmak veya rahatsız edici davranışlarla işlenmektedir.

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte telefon, internet ve sosyal medya yoluyla işlenen eylemler de bu suçun kapsamına girmiştir. TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen bu suç, mağdurun hayatını çekilmez hâle getiren ve sosyal barışı zedeleyen fiillere karşı koruma sağlamaktadır.

TCK 123. Madde

Türk Ceza Kanunu m.123 şu şekilde düzenlenmiştir:

“Sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla, bir kimseye ısrarla telefon etmek, gürültü yapmak veya hukuka aykırı başka bir davranışta bulunmak suretiyle kişilerin huzur ve sükununu bozan kimse, mağdurun şikâyeti üzerine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu düzenleme ile kanun koyucu, kişinin manevi huzurunu ve sükûnetini korumayı amaçlamıştır.

Suçun Unsurları

  1. Fail

Bu suçun faili herkes olabilir. Failin özel bir niteliğe sahip olması gerekmez.

  1. Mağdur

Mağdur da herkes olabilir. Çoğu zaman mağdur; komşu, eş, arkadaş veya iş arkadaşı gibi yakın çevredeki kişiler olmaktadır.

  1. Fiil

Kanun üç tip hareket öngörmüştür:

  • Israrla telefon etmek,
  • Gürültü yapmak,
  • Hukuka aykırı başka bir davranışta bulunmak.

Örneğin; gece saatlerinde sürekli zil çalmak, birini defalarca arayıp susmak, apartmanda sürekli yüksek sesle kavga çıkarmak bu suça örnek teşkil eder.

  1. Manevi Unsur

Suçun oluşabilmesi için failin kastının “sırf huzur ve sükûnu bozma amacı” taşıması gerekir. Yani fail, mağduru rahatsız etmeyi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir.

  1. Hukuka Aykırılık

Failin eylemi hukuka uygun bir sebebe dayanıyorsa suç oluşmaz. Örneğin, kolluk görevlisinin görev amacıyla yaptığı bir arama veya gürültü zorunluluğu hukuka aykırılık teşkil etmez.

Suçun Cezası

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun cezası, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun yalnızca şikâyet üzerine soruşturulabilmesi, kanunun mağdurun inisiyatifine verdiği bir koruma yöntemidir. Ayrıca hükmedilen cezanın paraya çevrilmesi, ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi imkânlar da mevcuttur.

Şikâyet ve Süre

Bu suç, şikâyete bağlıdır. Yani savcılık re’sen soruşturma başlatamaz. Mağdur, olayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Aksi halde şikâyet hakkı düşer.

Suçun Benzer Suçlarla Karıştırılması

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, bazen diğer suçlarla karıştırılabilmektedir:

  • Tehdit (TCK m.106): Huzur bozma fiili tehdit içeriyorsa, artık TCK 123 değil tehdit hükümleri uygulanır.
  • Hakaret (TCK m.125): Failin sözleri hakaret niteliği taşıyorsa ayrıca hakaret suçu oluşur.
  • Israrlı Takip (TCK m.105/A): Özellikle eski partneri sürekli arama ve takip etme fiilleri artık yeni düzenleme olan “ısrarlı takip” suçu kapsamında değerlendirilir.

Yargıtay Kararlarından Örnekler

  1. Telefon Aramaları

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, sürekli ve ısrarlı şekilde telefon edilmesini TCK 123 kapsamında huzur ve sükûn bozma suçu olarak kabul etmiştir.

  1. Gürültü Yapmak

Yargıtay’ın kararlarında; apartmanlarda yüksek sesle müzik dinlemek, sürekli kavga çıkararak komşuların rahatsız edilmesi bu suçun kapsamına alınmıştır.

  1. Hukuka Aykırı Davranışlar

Bir kişiye sürekli olarak sosyal medya üzerinden anlamsız mesajlar atmak, kapısına gidip defalarca zili çalmak gibi davranışlar da huzur ve sükûn bozma suçu olarak kabul edilmiştir.

Suçun Koruduğu Hukuki Değer

Bu suçun koruduğu hukuki değer, kişinin ruh ve beden bütünlüğünden bağımsız olarak manevi huzuru ve yaşam kalitesidir. Toplumsal barış ve bireysel özgürlüklerin korunması bu düzenleme ile güvence altına alınır.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Toplumsal Etkileri

Bu suç, yalnızca mağdurun bireysel huzurunu bozmakla kalmaz; aynı zamanda toplumdaki güven duygusunu da zedeler. Sürekli rahatsız edilme, bireylerin sosyal yaşamdan uzaklaşmasına, iş ve aile hayatının olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Özellikle komşuluk ilişkilerinde veya iş yerlerinde meydana gelen bu tür davranışlar, toplumsal barışı doğrudan etkileyebilir. Kanun koyucunun bu fiilleri cezalandırma amacı, bireylerin güvenli bir ortamda yaşamalarını ve toplum düzeninin korunmasını sağlamaktır. Böylece, kişiler özgürce yaşamlarını sürdürebilir ve sosyal ilişkilerini huzurlu bir şekilde geliştirebilirler.

Uygulamada Örnekler

  • Gece boyunca defalarca arayıp sessiz kalmak,
  • Sosyal medya üzerinden sürekli anlamsız mesajlar atmak,
  • Bir komşunun her gün apartmanda gürültü yaparak diğerlerini rahatsız etmesi,
  • Eski sevgilinin sürekli kapıya gelip zil çalması.

Sonuç

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, Türk Ceza Kanunu’nda bireyin manevi huzurunu korumak için özel olarak düzenlenmiş bir suçtur. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu suçun işlenme biçimleri de çeşitlenmiştir. Yargıtay kararları, özellikle ısrarlı aramalar ve sosyal medya yoluyla yapılan rahatsızlıkların bu suça dâhil olduğunu ortaya koymaktadır.

Mağdurlar, şikâyet haklarını 6 ay içinde kullanmalı, gerektiğinde profesyonel hukuki destek alarak haklarını korumalıdır.

İzmir’de Profesyonel Hukuki Destek

Eğer siz de kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile ilgili bir davayla karşı karşıyaysanız, alanında uzman bir ceza avukatından destek almanız hak kayıplarını önleyecektir.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçları hakkında İzmir avukat arayışınız varsa İzmir Bayraklı’da bulunan hukuk büromuzdan destek alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir