Türk hukuk sisteminde, verilen mahkeme kararlarının hatasız ve adil olması temel bir ilkedir. Ancak yargılamada her zaman hata payı bulunabileceği için, kanun yolları aracılığıyla kararların üst merciler tarafından incelenmesi mümkündür. Bu kanun yollarından en önemlilerinden biri temyizdir.
Temyiz, bir mahkemenin verdiği nihai kararın, daha üst bir mahkeme olan Yargıtay tarafından hukuka uygunluk yönünden incelenmesi anlamına gelir.
Kısacası, temyiz bir denetim mekanizmasıdır; amaç, alt mahkemenin kararının doğru şekilde verilmesini sağlamaktır.
Temyizin Hukuki Tanımı
Temyiz, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 361. maddesinde düzenlenmiştir:
“Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen kararlar, kanunda belirtilen hâllerde temyiz edilebilir.”
Bu maddeye göre temyiz, bölge adliye mahkemesi (istinaf) kararlarına karşı başvurulan ikinci derece kanun yoludur. Yani temyiz, artık Yargıtay nezdinde gerçekleşen en üst denetim aşamasıdır.
Temyiz incelemesinde Yargıtay, davayı yeniden görmez; yalnızca alt mahkemelerin hukuka uygun karar verip vermediğini kontrol eder.
Temyiz ile İstinaf Arasındaki Fark
Temyiz ile istinaf genellikle karıştırılır ancak iki kavram arasında önemli farklar vardır:
| Unsur | İstinaf | Temyiz |
| İnceleme Makamı | Bölge Adliye Mahkemesi | Yargıtay |
| İnceleme Şekli | Hem maddi hem hukuki denetim | Sadece hukuki denetim |
| Kanuni Dayanak | HMK m.341–357 | HMK m.361–373 |
| Sonuç | Karar kaldırılabilir, değiştirilebilir veya yeniden hüküm kurulabilir | Karar onanır, bozulur veya düzeltilir |
| Amaç | Hatalı kararın yeniden değerlendirilmesi | Hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığının kontrolü |
Yani özetle; istinaf mahkemesi delilleri tekrar inceler, Yargıtay ise sadece hukuki hata olup olmadığını denetler.
Temyiz Süresi
Temyiz süresi 2 haftadır (14 gün). Bu süre, bölge adliye mahkemesi kararının taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar.
Süre, hak düşürücü niteliktedir; yani kaçırıldığında karar kesinleşir ve temyiz hakkı kaybolur.
Yasal Dayanak:
HMK madde 361:
“Bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi, kararın usulen taraflara tebliğinden itibaren iki haftadır.”
Temyiz Başvurusu Nereye ve Nasıl Yapılır?
Temyiz başvurusu, kararı veren bölge adliye mahkemesine (istinaf dairesine) yapılır. Yani doğrudan Yargıtay’a gidilmez.
Taraf, kararı veren mahkemeye bir temyiz dilekçesi sunar. Mahkeme, dilekçenin süresinde olup olmadığını kontrol ettikten sonra dosyayı Yargıtay’a gönderir.
Temyiz dilekçesi şu bilgileri içermelidir:
- Tarafların kimlik bilgileri,
- Temyiz edilen kararın tarih ve numarası,
- Hangi yönlerden hukuka aykırılık iddia edildiği,
- Hangi sonuç talep edildiği (örneğin “kararın bozulması”),
- Gerekçeler (usul hatası, delil değerlendirme hatası vb.).
Temyiz Edilebilecek Kararlar
Her karar temyize konu olmaz.
HMK madde 362’ye göre belirli parasal sınırın altında kalan kararlar kesin olup temyiz edilemez. 2025 yılı için bu sınır yaklaşık 544.000 TL civarındadır (her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından güncellenir).
Dolayısıyla:
- 544.000 TL’nin altındaki davalarda verilen kararlar kesin sayılır,
- Bu tutarın üzerindeki kararlar temyiz edilebilir.
Ayrıca, Yargıtay içtihatlarına göre, bazı davalar (örneğin nafaka artırımı veya işçi alacakları) değerine bakılmaksızın temyiz edilebilir.
Temyiz İncelemesinin Kapsamı
Yargıtay, temyiz edilen dosyayı hukuka uygunluk yönünden inceler.
Bu inceleme üç başlıkta yapılır:
- Usul yönünden: Tebligatın doğru yapılmaması, savunma hakkının kısıtlanması, yetkisiz mahkeme gibi durumlar,
- Hukuki yönünden: Mahkemenin yanlış kanun maddesini uygulaması veya hukuku yanlış yorumlaması,
- Karar gerekçesi yönünden: Kararın yeterli gerekçeye dayanıp dayanmadığı, delillerin hukuka uygun şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği.
Yargıtay, istinaf gibi yeni delil değerlendirmesi yapmaz, tanık dinlemez veya bilirkişi raporu almaz. Sadece mevcut dosya üzerinden inceleme yapar.
Yargıtay’ın Temyiz Üzerine Verebileceği Kararlar
Temyiz incelemesi sonunda Yargıtay, aşağıdaki kararlardan birini verebilir:
- Onama: Alt mahkemenin kararı hukuka uygunsa onanır ve kesinleşir.
- Bozma: Hukuka aykırılık tespit edilirse karar bozulur ve dosya yeniden yargılama yapılmak üzere alt mahkemeye gönderilir.
- Düzeltme (kısmi bozma): Karardaki küçük bir maddi hata düzeltilir ve hüküm onanır.
- Red: Temyiz talebi süresinde yapılmamışsa veya şartları taşımıyorsa reddedilir.
Bu kararlar Yargıtay’ın ilgili hukuk veya ceza dairesi tarafından verilir. Bazı durumlarda dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu veya Hukuk Genel Kurulu önüne de gelebilir.
Temyiz Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Temyiz süreci teknik bilgi gerektiren bir aşamadır. Bu süreçte yapılan küçük bir hata bile hakkın kaybedilmesine neden olabilir.
Dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar:
- Temyiz süresi (14 gün) mutlaka takip edilmelidir.
- Dilekçe gerekçeleri açık ve hukuki dayanaklarla belirtilmelidir.
- Delil ve belge sunumu temyiz aşamasında artık mümkün değildir; deliller alt derece mahkemede sunulmalıdır.
- Usulsüz tebligat yapıldığında süre başlamaz; bu durum tespit edilmelidir.
Ceza Hukukunda Temyiz
Ceza davalarında temyiz, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 286–298. maddelerinde düzenlenmiştir.
Ceza yargılamasında da temyiz süresi 7 gündür ve kararın tebliğinden itibaren başlar.
Ceza davalarında temyiz hakkı hem sanığa hem mağdura hem de Cumhuriyet savcısına tanınmıştır.
Yargıtay ceza daireleri, temyiz edilen kararın hukuka uygun olup olmadığını denetler ve gerekirse kararı bozar.
Temyiz Hakkı ve Adil Yargılanma
Temyiz hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının bir parçasıdır. Bu hak, hatalı kararların düzeltilmesini ve bireylerin adalet arayışının sürmesini sağlar.
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi de benzer bir koruma sağlar. Bu nedenle temyiz, yalnızca iç hukukta değil, uluslararası insan hakları hukukunda da önemli bir yargısal güvencedir.
Temyiz, Türk hukuk sisteminde en üst denetim mekanizmasıdır.
Yargıtay, alt mahkemelerin verdiği kararları yalnızca hukuka uygunluk bakımından inceler ve gerektiğinde bozar, düzeltir veya onar.
Hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren bu süreçte, temyiz dilekçesinin doğru hazırlanması, sürelerin titizlikle takip edilmesi ve uygun hukuki gerekçelerin belirtilmesi büyük önem taşır.
Temyiz, yargının kendi kendini denetlemesini sağlayan bir güvence mekanizmasıdır ve adaletin sağlanmasında vazgeçilmez bir role sahiptir.
İzmir’de Profesyonel Hukuki Destek
Temyiz süreci, teknik ve dikkat gerektiren bir aşamadır. Hatalı hazırlanan dilekçeler veya kaçırılan süreler, hak kaybına neden olabilir. Bu nedenle, kararınıza karşı temyize gitmeyi düşünüyorsanız, mutlaka alanında uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek almanız önerilir. Bir avukat, dosyanızdaki hukuka aykırılıkları tespit ederek temyiz dilekçenizi güçlü argümanlarla hazırlar ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
Sizin de temyiz hakkında hukuki danışmanlığa ihtiyacınız varsa İzmir ceza avukatı İdil Su Ekmekçi ile görüşecek bilgi alabilirsiniz.
