Zorla getirme kararı ya da emri, ceza yargılaması sürecinde, sorgu, ifade alma, teşhis, keşif veya benzeri yargısal işlemleri yürütmek amacıyla, ilgili kişinin çağrıya uymaması halinde zor kullanmak suretiyle adli makamlara getirilmesini sağlayan bir koruma tedbiridir. Bu tedbir, kişilerin özgürlüğüne sınırlama getirdiğinden, kanunda açık koşullara bağlanmış ve sıkı güvencelere tabi tutulmuştur.
Zorla getirme kararı, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 146. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme, yakalama, tutuklama ve çağrı yükümlülüğü ile bağlantılı olarak, zor getirilme kararı verilebilecek haller ve bu kararın uygulanma esaslarını belirler.
Zorla Getirme Kararının Hukuki Dayanağı ve Kavramsal Yapısı
Hukuki Dayanak
- Zorla getirme kararı, CMK m.146’da düzenlenmiştir.
- Kanun, zorla getirme kararında gönderme yaptığı işlemler arasında tutuklama kararı ve yakalama emri hükümlerini sayar; bu bağlamda zor getirme, bu diğer tedbirlerle benzer koşullara tabi tutulur.
- Zorla getirme kararı, yargıya ve adli işlemlere katılımın sağlanması için kullanılan geçici bir özgürlük kısıtlamasıdır.
Kavramsal Açıklama
- Zorla getirme kararı genel olarak ihzar müzekkeresi veya ihzar celbi olarak da anılır.
- Bu kararla, kişi zor kullanılarak, çağrıya uymadığı için adli mercilere getirilir. Ancak bu zor getirme, daha uzun süreli gözaltı veya tutuklama gibi tedbirlerle karıştırılmamalıdır.
- Zorla getirme tedbiri, yalnızca ilgili yargısal işlem süresince geçerlidir; işlem tamamlandığında tedbir kendiliğinden sona erer.
Zorla Getirme Kararı Verilebilecek Kişiler
CMK m.146 hükmüne göre, zorla getirme kararı farklı statüdeki kişilere karşı verilebilir:
- Şüpheli veya sanıklar, soruşturma veya kovuşturma aşamasında çağrıya uymamaları halinde zorla getirilebilir.
- Müşteki / Şikayetçi ve mağdurlar, ifadesi alınmak üzere çağrılmışsa, çağrıya uymaması halinde zorla getirmeye tabi olabilir.
- Tanıklar ve bilirkişiler, CMK’daki tanık çağrısı hükümleri kapsamında zorla getirilebilirler.
Bu kişi statüleri açısından zorla getirme kararı verilebilme sınırları kanunda farklı hükümlerle belirlenmiştir.
Zorla Getirme Kararı Verilebilme Şartları
Zorla getirme kararı verilmesi için kanunda açık şartlar öngörülmüştür. Aşağıda bu şartlar detaylı şekilde incelenmiştir:
- Tutuklama veya Yakalama Emri İçin Yeterli Sebep
Zorla getirme kararı verilebilmesi için, şüpheli ya da sanık hakkında tutuklama kararı verilmesini ya da yakalama emri düzenlenmesini gerektirecek yeterli nedene sahip olması gerekir. Yani suç şüphesi kuvvetli olmalı ve kaçma ihtimali veya delilleri karartma riski bulunmalıdır.
- Çağrıya Uyum Sağlanmaması
Kişi, usulüne uygun şekilde ifade ya da sorgu için çağrılmış olmalı; çağrı kağıdında zorla getirileceği ihtarı yer almalı ve kişi bu çağrıya mazeretsiz şekilde icabet etmemiş olmalıdır.
- Kararın İçeriklerine Uygunluk
Zorla getirme kararında; kişinin kimliği, suçu, zorla getirme nedenleri ve gerektiğinde eşkâl gibi bilgilerin yer alması zorunludur.
- Derhâl Getirilme Zorunluluğu
Karar verildikten sonra, kişi derhâl, imkân yoksa yol süresi hariç 24 saat içinde çağıran merciye getirilmelidir.
- Tedbir Süresinin İşlem Süreçle Bağlı Olması
Zorla getirme, yalnızca ifade veya sorgu, teşhis, keşif gibi işlemler tamamlanana kadar sürer; bu işlemler sona erdiğinde tedbir kendiliğinden kalkar.
Kim Tarafından Verilir?
Zorla getirme kararı, soruşturma ve kovuşturma evresinde farklı merciler tarafından verilebilir:
- Soruşturma Aşamasında
Bu aşamada karar verme yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir.
İstisnai hâllerde, suça ilişkin kapsamlılık, aciliyeti veya savcısına ulaşılamaması gibi nedenlerle Sulh Ceza Hâkimi de karar verebilir (CMK m.163)
- Kovuşturma Aşamasında
İddianame mahkemece kabul edildikten sonra, zorla getirme kararı mahkeme hâkimi veya mahkeme başkanı tarafından verilebilir.
Bu farklı merciler arasında geçiş, aşamanın niteliğine bağlı olarak düzenlenmiştir.
Zorla Getirme Kararının Uygulanması
Zorla getirme kararı verildikten sonra uygulama bazı önemli usul kurallarına bağlıdır:
- Karar, kolluk kuvvetlerine bildirilir ve kolluk bu kararı uygulamakla yükümlüdür.
- Karar bir örneği ilgilisine tebliğ edilir.
- Zorla getirme, kararın icrası amacıyla yapılır; ev arama izni vermez. Yani kolluk zorla getirme için özel bir mekâna girme hakkına sahip değildir.
- Zorla getirme kararı, kamuya açık yerlerde uygulanabilir; özel mülke girme yetkisi içermez.
- Getirilen kişi, belirtilen merci önünde derhâl ifade alma, sorgu veya diğer işlemlere tabi tutulur.
İtiraz ve Denetim
Zorla getirme kararı, özgürlüğü sınırlayan bir tedbir olduğundan, denetime açıktır:
- Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir.
- İtiraz merci olarak genellikle kararı veren merci dikkate alınır.
- Ayrıca, zorla getirme kararına karşı sulh ceza hâkimliğine itiraz hakkı olduğu görüşü, kıyasen hukuk yolları kapsamında kabul görmektedir.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Örnek Durumlar
- Kişinin bulunduğu yerin özel mülk olması ve zorla girilmesi yönünden tartışmalar yaşanabilmektedir.
- Yol süresinin uzun olması durumunda 24 saat sınırının aşılması halinde özgürlük hakkı zedelenebilir.
- Çağrı kağıdındaki tebligat usulüne dikkat edilmesi gerekir; eksik tebligat, kararın geçerliliğini etkiler.
Sonuç
Zorla getirme kararı, ceza muhakemesi sürecinde adli işlemlerin yürütülmesini sağlamak amacıyla kullanılan önemli bir koruma tedbiridir. Ancak, kişilerin özgürlüğü ile adalet amaçları arasında dengeyi korumak adına, bu tedbirin yalnızca kanunda öngörülen şartlar çerçevesinde verilmesi ve usulüne uygun uygulanması gerekir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Zorla getirme kararı nedir?
Zorla getirme kararı, çağrıldığı halde adli mercilere gelmeyen şüpheli, sanık, tanık veya mağdurun, kolluk tarafından zor kullanılarak savcı veya hâkim önüne getirilmesini sağlayan bir koruma tedbiridir. Bu karar, yalnızca kanunda belirtilen şartların gerçekleşmesi hâlinde verilebilir.
- Zorla getirme kararı kim tarafından verilir?
Soruşturma aşamasında zorla getirme kararı Cumhuriyet Savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise mahkeme veya hâkim tarafından verilir. Bazı özel durumlarda, sulh ceza hâkimi de bu kararı verebilir.
- Zorla getirme ile yakalama arasındaki fark nedir?
Zorla getirme, yalnızca çağrıldığı halde gelmeyen kişilerin adli işlem için kısa süreli olarak getirilmesidir. Yakalama ise, suçüstü hâlinde veya hakkında yakalama emri bulunan kişinin gözaltına alınması için uygulanan daha kapsamlı bir tedbirdir. Zorla getirilen kişi, işlemi tamamlanır tamamlanmaz serbest bırakılır; yakalama ise geçici özgürlük kısıtlamasıdır.
- Zorla getirme kararı herkese uygulanabilir mi?
Hayır. Bu karar yalnızca CMK’da belirtilen kişiler için uygulanabilir: şüpheli, sanık, tanık, mağdur veya bilirkişi. Ayrıca çağrıya uymamak veya mazeret bildirmemek gibi koşulların gerçekleşmesi gerekir.
- Zorla getirme kararı verilebilmesi için çağrı kâğıdı tebliğ edilmesi şart mı?
Evet. Zorla getirme kararı öncesinde kişiye usulüne uygun bir çağrı kâğıdı tebliğ edilmiş olmalıdır. Çağrıda, gelinmediği takdirde zorla getirileceği açıkça belirtilmelidir. Tebligat yapılmadan verilen bir zorla getirme kararı hukuka aykırı olur.
- Zorla getirme kararına itiraz edilebilir mi?
Evet. Zorla getirme kararı, bir koruma tedbiri olduğundan itiraz edilebilir. İtiraz, kararı veren mercie göre değişmekle birlikte genellikle Sulh Ceza Hâkimliği tarafından değerlendirilir. İtiraz süresi 7 gündür.
- Zorla getirilen kişi ne kadar süreyle alıkonulabilir?
Zorla getirme, sadece ifade veya sorgu gibi işlemler tamamlanana kadar uygulanabilir. Kişi, işlem sona erdiği anda serbest bırakılır. Uzun süreli tutma veya gözaltı yapılması, zorla getirme amacını aşar ve hukuka aykırı hale gelir.
- Zorla getirme kararı özel mülkte uygulanabilir mi?
Hayır. Zorla getirme kararı, kamuya açık alanlarda uygulanabilir. Kişinin özel mülküne izinsiz girilmesi, arama veya yakalama kararı olmadan mümkün değildir. Bu tür uygulamalar, Anayasa’nın 21. maddesinde güvence altına alınan konut dokunulmazlığını ihlal eder.
- Tanık çağrıldığı halde gelmezse ne olur?
Tanık, çağrı kâğıdına rağmen mazeretsiz şekilde duruşmaya gelmezse, mahkeme tanık hakkında zorla getirme kararı verebilir. Ayrıca mahkeme, tanığa disiplin para cezası da uygulayabilir.
- Zorla getirme kararı verilmesi hâlinde kişi avukatıyla görüşebilir mi?
Evet. Zorla getirilen kişi, ifade veya sorgu sırasında avukat bulundurabilir ve müdafi yardımı alma hakkına sahiptir. Bu hak, Anayasa ve CMK tarafından güvence altına alınmıştır.
- Zorla getirme kararı ne kadar geçerlidir?
Zorla getirme kararı, yalnızca ilgili işlem için geçerlidir. İşlem tamamlandığında karar hükümsüz hale gelir. Aynı kişi yeniden çağrıldığı halde gelmezse, yeni bir zorla getirme kararı çıkarılması gerekir.
- Zorla getirme kararı verilmesi sicile işler mi?
Hayır. Zorla getirme bir ceza veya mahkûmiyet değildir. Bu nedenle adli sicil kaydına işlenmez. Ancak adli merciler, soruşturma dosyasında bu tedbiri işlem olarak kaydedebilir.
İzmir’de Profesyonel Hukuki Destek
Zorla getirme kararıyla karşılaşmak veya bu tür bir tedbirin uygulanması, kişilerin özgürlük haklarını doğrudan etkileyen ciddi bir durumdur. Bu nedenle, böyle bir süreçte ceza hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek almak hem hak kayıplarının önüne geçmek hem de süreci hukuka uygun şekilde yürütmek açısından son derece önemlidir.
İzmir ceza avukatına ihtiyacınız varsa Avukatı İdil Su Ekmekçi’den destek alabilirsiniz.