Görevi İhmal Suçu ve Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir? Görevi ihmal suçu ve görevi kötüye kullanma suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili maddelerinde yer almaktadır. Bu suçların kanunda yer almasını sebebi kamu görevinde bulunan kişilerin, disiplinli olmalarını sağlamaktır. Bu sayede kamu idaresinin, düzenli bir şekilde çalışmasında öngörülür. Kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirmeleri, işlerini layıkıyla yapmaları ve uygun davranmalarının sağlanması Kanunda korunma sağlanmasını sebebidir. Buda Kamusal, görevlerin düzenli bir şekilde yerine getirilmesi ile devlete fayda sağlar. Bununla birlikte adı geçen suçun öznesi devlettir yani faydanın sahibi olan devlettir ve suçtan zarar gören bir birey ise bu suçun öznesini oluşturmaz. Görevi kötüye kullanma suçu sadece kamu görevlisi tarafından veya özel kanunlar içerisinde kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı, öngörülen kişiler tarafından işlenebilir. Yani görevi kötüye kullanma suçu özgü bir suçtur. Kamu görevlisinin, kimler olduğu ise yine Türk Ceza Kanunu ilgili maddelerinde yer almaktadır. Buradan yola çıkarak, kamu görevlisinin kamusal faaliyetin yürütülmesi içerisinde atanma veya seçilme yoluyla veya da herhangi bir suretle sürekli süreli veya geçici bir şekilde katılmış olan kişi olarak tanımlayabiliriz. Kamu görevlisini tanımlıyor olmamızın önemli sebebi suçun kamu görevlisi tarafının, işleniyor olmasıydı. Yani kişiler, faaliyetleri kamusal faaliyet niteliğinde olmadıkça görevi kötüye kullanma suçunu işlemeleri mümkün olmayacaktır. Ancak Bu suça katılan kişilerin sırf kamu görevlisi olmadıkları için suçtan kurtulabiliyor olmalarını söylemekte doğru olmaz. Eğer bu kişiler suça azmettiriyor veya suça yardım ediyorlarsa suça iştirak etmeleri mümkündür. Yani bu durum içinde kanunda bir korunma sağlanmıştır.
Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarının Türk Ceza Kanunun içerisinde yer aldığını söylemiştik. Bu suçlar, 5337 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 4. Kısımındaki millete ve devlete karşı suçlar ve Son Hükümler başlığı altında yer alan birinci bölümünde, kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar başlığı altındaki maddelerde öngörülmüştür.
Zimmet Suçu Nedir?
Zimmet Suçu Nedir? Zimmet kelimesinin anlamı bir kişinin yasal olmayan yollardan üzerine geçirdiği ödemekle yükümlü olduğu paradır. Öyle ki görevi sebebiyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan malın kendi üzerine veya bir başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi 5 yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Aynı şekilde görevi sebebiyle Koruma ve gözetmekle yükümlü olduğum anda da kendi veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, yine 5 yıldan on iki yıla kadar Hapis cezasına çarptırılır.
Eğer kişi zimmetin açığa çıkmamasını sağlayacak hileli davranışlar sergiliyor ise Verilecek olan cezanın yarı oranında arttırılması mümkündür. Zimmet, suçun işlenmesi malın geçici bir süre için kullanılması, sonra da iade edilmesi ise mümkün olmuşsa Verilecek cezayı yarı oranına kadar indirilebilir.
Öyle ki zimmet, özgürlüğü bağlayıcı bir yaptırıma sebep olan bir suçtur. Ve 5 yıldan on iki yıl Gibi ağır bir hapis cezası yaptırımı vardır. Ancak etkin pişmanlık sebebiyle bu hapis cezasının indirilmesi de mümkündür. Eğer soruşturmanın başlamasından önce zimmete geçirilen malın aynı şekilde iade edilmesi şartı sağlanırsa veya uğranılan zararın tamamının karşılanması halinde verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Ayrıca kovuşturmanın başlamasından önce gönüllü bir şekilde, zimmete geçirilen malın aynen iadesi sağlanıyor veya uğranılmış olan, zarar tamamıyla karşılanıyor ise verilecek ceza yarısına indirilir. Ancak etkin pişmanlık hükümden önce gerçekleşmiş ise verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçunda, daha az cezayı gerektiren durumların, söz konusu olması mümkündür. Yani daha az cezayı gerektiren durumun söz konusu olması, bu malın değerinin az olması ile sağlanabilir. Suçun konusunu oluşturan mal değeri az ise verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
İrtikâp Suçu Nedir?
İrtikâp Suçu Nedir? İrtikâp, kelime anlamı ile kötülük etmek demektir. Bu suç için koruma da, kanun tarafından sağlanmıştır. Görevinin sağladığı gücü kötüye kullanmak amacıyla kendisine veya başkasına yarar sağlanması için bir kişiyi yapmak İstemediği şeyi yapmak zorunda bırakan kamu görevlisi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Aynı şekilde görevini sağladığı gücü kötüye kullanmak amacıyla Bu yolda vaatte bulunulması için bir kişiye icbar eden kamu görevlisi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. İcbarın kabul edilmesi için bazı durumlar vardır. Kamu görevlisinin haksız tavırları karşısında kişinin haklı bir işini olması gerektiği gibi veya hiç veya en azından vaktinde görülemeyeceği endişesi ile kendisine mecbur hissederek Kamu görevlisinden veya kamu görevlisinin yönlendireceği kişiye fayda sağlanmış olması durumları icbarın kabulü niteliğindedir.
Eğer kamu görevlisi görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak yoluyla gerçekleştirdiği hileli davranışı Başkası veya kendisi için fayda sağlamak amacıyla ikna etti ise Üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Aynı şekilde kamu görevlisi görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak yoluyla gerçekleştirdiği hileli davranışı ile kendisine ya da bir başkasına bir vaatte bulunması amacıyla bir kişiyi ikna ettiyse üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer bu suçu kamu görevlisi kişinin hatasından yararlanarak işlemesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Kişi tarafından irtikâp edilmiş faydanın diğeri ve mağdur kişinin ekonomik durumu incelenerek verilecek cezanın yarısına kadar indirilmesi mümkündür.
Denetim Görevinin İhmali Nedir?
Denetim görevinin ihmali nedir? Öncelikle ihmalin kelime anlamından başlamak gerekirse ihmal gereken ilginin gösterilmemesi boşlaması veya savsaklanması anlamına gelir. Eğer kamu görevlisi zimmet ve irtikâp suçunun işlenmesine kasti bir şekilde gözü yumarsa yani bu suçun işlenmesine izin verirse işlenen suça sanki ortak olmuş gibi sorumlu tutulur. Çünkü denetim görevini ihmal etmiş olur bununla birlikte bu kamu görevlisi denetim görevini ihmal etmek ederek zimmet ve irtikâp suçunun işlenmesine imkân sağlar ise üç aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Yani suçu demese dahi buna göz yumması veya görevini ihmal etmesi de bir cezai yaptırımı karşılık gelir.
Rüşvet Suçu
Rüşvet Suçu. Rüşvet kelime anlamı ile haksız bir menfaat elde etmek için kişilere çıkar sağlanması anlamına gelir. Rüşvet 5237 sayılı Türk ceza kanunu içerisinde düzenlenen bir suçtur. Eğer bir kamu görevlisine bir görevin ifası ile ilgili yapmak veya yapmamak amacı ile doğrudan bir kişi tarafından veya aracılar vasıtasıyla menfaat sağlamış olan kişi dört yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Aynı şekilde bir kamu görevlisinin göstereceği kişiye görevin ifası ile ilgili yapmak veya yapmamak amacı ile doğrudan bir kişi tarafından veya aracılar vasıtasıyla menfaat sağlamış olan kişi dört yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Rüşveti veren kişi cezalandırılacağı gibi Rüşvet alan kamu görevlisinin de cezalandırılması ile ilgili hükümler de mevcuttur. Öyle ki göreviyle ilgili bir şeyi yapmak veya yapmamak İçin doğrudan veya bazı aracılar vasıtası ile kendisine veya gösterici bir başka kişi lehine menfaat sağlayan kamu görevlisi yine dört yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm olunur. Yani rüşvet veren kişi ile rüşvet alan kişinin cezai yaptırımları aynıdır. Bununla birlikte rüşvet ile ilgili anlaşmaya varıldığı takdirde suç sanki tamamlanmış gibi cezaya hüküm olunur.
Rüşvet suçunda fail lehine bazı durumlar mevcuttur. Şöyle ki eğer kamu görevlisi bir kişiden rüşvet talebinde bulunduysa ve bu kişi bu talebi kabul etmediyse rüşvet suçu için kamu görevlisi hakkında verilecek ceza yarı oranında indirilir. Aynı şekilde bir kişinin kamu görevlisine fayda sağlamak için teklifte veya madde bulunması ancak kamu görevlisinin bu teklifi kabul etmemesi durumunda da aynı hüküm söz konusu dur yani kişi hakkında rüşvet suçundan verilecek ceza yarı oranında indirilir bunun sebebi rüşvetin gerçekleşmemiş olmasıdır.
Rüşvet ile ilgili bir önemli detay da şudur ki eğer rüşvet teklifine karşı tarafı ileten rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususların da aracı olan kişi söz konusu ise kamu görevlisi olup olmamasına bakılmaksızın müşterek faili olarak cezalandırılır. Rüşvet almış olan kişinin yargı görevi yapan birisi hakem bilirkişi noter ve Yeminli mali mübaşir olması durumunda verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Aynı şekilde rüşvet talebinde bulunmuş olan veya bu konuda anlaşmaya varan kişi de yargı görevi yapan hâkim bilirkişi noter veya Yeminli mali mübaşir olması durumunda haklarında verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
Rüşvet suçuyla İlgili madde hükmünün uygulanacağı kişiler kanunda yer almaktadır. Bazı kişilerin kamu görevlisi olup olmadığına bakılmaksızın görevlerinin ifası ile ilgili Bir işin yapılması veya yapılmaması amacı ile doğrudan veya bunun için aracılar vasıtası ile fayda temini teklifi veya menfaatin bulunması bu kişiler tarafından telafi veya kabul edilmesi bunları aracılığın edilmesi bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaatin sağlanması halinde rüşvet maddesi ile ilgili hükümler uygulanır. Bu kişiler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kamu kurum veya kuruluşun ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşların iştiraki ile kurulmuş şirketler, kamu kurum ve kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bünyesindeki faaliyet icra vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler kooperatifler, halka açık anonim şirketler adına hareket eden kişilerdir. Rüşvet suçu ile ilgili ayrıntılı hükümler kanun içerisinde yer almaktadır. Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması başlığı altında yine rüşvet suçunun tüzel kişiler hakkındaki hükümlerini ulaşmak mümkündür
Madde içerisinde verilen cezalara ulaşmak mümkünken bunun yanı sıra kişilerin pişmanlığını da kanun içerisinde yer almaktadır yani rüşvet suçunu işleyen kişinin pişmanlık halinde alacağı cezadaki değişikliklerle ilgili durumlara ulaşılması mümkündür.
Öyle ki eğer resmi makamlar durumu öğrenmediyse yani bu durumun öğrenilmesinden önce rüşvet alan kişi rüşvet konusu şeyi soruşturmayı yetkili makamlara aynen teslim ettiği takdirde bu kişi hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Yani kişinin cezalandırılmaması mümkündür Bu hüküm rüşveti almakla birlikte rüşveti alma konusunda anlaşmaya varılması konusunda da aynıdır. Eğer kamu görevlisi rüşvet alma ile ilgili başkası ile anlaştıysa Bu durumun resmi makamlar tarafından öğrenilmesinden önce durumu yetkili mercilere haber vermesi halinde hakkında bu suçtan dolayı cezaya hüküm olmaz. Bu hükümler rüşvet alan veya rüşvet alma konusunda sözleşme yapan kamu görevlisi ile ilgiliydi. Bununla birlikte rüşvet veren kişilerle ilgili hükümler de vardır Öyle ki rüşvet veren veya bu konuyla ilgili bir kamu görevlisi ile anlaşan kişi durum resmi makamlar tarafından öğrenmeden önce pişmanlık duygusuyla durumu yetkili mercilere haber etmesi halinde rüşvet veren kişi hakkında rüşvet suçundan dolayı ceza verilmez. Rüşvet alan kamu görevlisi rüşvet veren kişi ile ilgili hükümlerin yanı sıra rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerle ilgili hükümler de kanunda vardır. Rüşvet suçuna iştirak etmiş olan diğer kişiler bu suçun resmi mercilerce öğrenilmesinden önce pişmanlık duygusuyla yetkili makamlara durumu bildirmesi halinde hakkında bu rüşvet dolayı cezaya hüküm olunmaz.
Kamu görevlilerinin zor kullanma ile ilgili yetkileri vardır bu yetkilerini kendilerine Verilen görevleri yerine getirme amacıyla uygularlar ancak bu yetkilerin bir sınırı vardır yani kamu görevlileri yetkilerini keyfi bir şekilde kullanamazlar eğer kamu görevlilerinin yetkililerine keyfi bir şekilde kullanma durumu söz konusuysa haklarında İlgili hükümler uygulanır. Bu özellik ile zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması başlığı altında kanunda düzenlenmiştir öyle ki son kullanma yetkisine sahip bir kamu görevlisi görevini icra ettiği sırada kişilere karşı Görevinin gereği dışında yani ölçüyü aşarak kuvvet kullanması halinde kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Görevi Kötüye Kullanma Suçu
Görevi Kötüye Kullanma Suçu Bahsedilen bütün hükümler görevin kötüye kullanılması ile ilgiliydi ancak kanun görevin kötüye kullanma başlığı altında bu suçu özel olarak da incelenmiştir. Kanuna göre görevini gereklerine aykırı hareket etmek yoluyla kişilerin mağdur olmasına veya kamunun zarara uğramasına sebep olan veya kişileri haksız bir çıkar sağlayan kamu görevlisi kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Bu başlık altında ayrıca görevin ihmali ile ilgili Hükümleri bulmak da mümkündür. Kanunda ayrı şekilde suç olarak tanımlanmış haller dışında eğer kamu görevlisi görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikmeye sebep olursa kişilerin mağdur olmasına ve kamunun zarara uğramasına neden olur veya kişilerin haksız bir çıkara sahip olmasını sağlar ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.
Görevi kötüye kullanma suçu kendiliğinden soruşturulabilmesi ve kovuşturulması da mümkün olan suçlar içerisinde yer alır. Bununla birlikte bu suç kamu görevlisinin görevi sebebi ile işleyebildiği suçlardan olup suçun işlenmesi ile ilgili bir şüphe bulunması durumunda kamu görevlileri hakkında 4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanun hükümleri ile soruşturma izninin bu izni vermeye yetkili makamdan alınması gerekir. Bu suç bakımından görevli olan mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir bu suçtan dolayı açılan kamu davasına mağdur kişi suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ve kamu idaresi katılabilir. Suçtan zarar gören kişinin davayı katılabilmesi mümkün olması için ise doğrudan zarar görmesi gerekir
Görevi kötüye kullanmakla ilgili bilgileri bir Yargıtay kararı ile somutlaştırmak mümkündür. Öyle ki güncel bir Yargıtay kararında bir sanık hakkında kurulan ilk mahkûmiyet hükmünün temyiz itirazlarının reddedilmesiyle bozulmasının hükmün bir kısmının onandığı sonucu doğurmayacağı göz önünde bulundurularak yeniden bir inceleme yapılmıştır. Tahakkuk memuru olarak görev yapan sanık üniversite bünyesinde çalışan personelden yemek ücreti olarak vezne değerler tarafından tahsil edilip bilgisayar otomasyon sisteminden ve akabinde nakit olarak teslim edilen bir miktar parayı adı geçen kurumun banka hesabına yatırmayarak kendi zimmetine geçirdiği iddia ve kabul edilmiş bir somut olay vardır. Sanık Aşamalardaki savunmalarında suç tarihlerinde izinli veya raporlu olduğunu belirtmiştir. Bununla ilgili istenen belgelerde de mazeretsiz olarak işe gelmediği anlaşılmıştır bunun karşısında maddi gerçeğin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla iddiaya konulan yemek otomasyon sistemi konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle sanığın resmi olarak görevde olmadığı zamanlardan dikkate alınmak suretiyle zimmete geçildi kabul edilen tutarın hangi şekilde hangi personele ve kaç defa da teslim edildiği ile izinli olmanın vezneye yatan paranın teslimi alınmasına engel teşkil edip etmediği hususlarında rapor alınmasından sonra hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi söz konusudur.
Kabule göre ise şunlar söylenmiştir. Yüklenen suç Türk ceza kanununun 53. maddesinin 1-a Bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak sureti ile işlediği kabul edilen sanık hakkında kanunun 53/5 maddesi Gereğince karar verilmesi yerine infaz için tereddütte neden olacak ‘Türk ceza kanunun 53. maddesinin birinci fıkrasında sayılan memuriyet hak ve yetkisinin kullanmasının yasaklanmasına’ tabirinde sınırlı uygulama yapılmasıdır.
Sonuç olarak kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan vekilin temize itirazlarının bu itibarla yerinde görülmüş olunması sebebiyle hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yine bir güncel Yargıtay Kararında ise yerel mahkeme tarafından verilen hükümler temyiz edilmektedir. Başvurma süresi karar niteliği ve suç tarihine göre dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünülmüştür. Sanıkların kanuna aykırılık nedeniyle verilen mahkûmiyet kararlarına ilişkin temyiz talebi incelenmiştir. Suç tarihi itibari ile sanıklara isnat edilen suçun gerektirdiği ceza türü ve üst sınırına göre davanın kanından görülen sekiz yıllık olan 12 yıllıkta olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması ve inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağan üstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması söz konusudur. Bozmaya gerektirmiş sanıkların müdafilerin temiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin Tebliği name aykırı olarak kanun gereğince yürürlükte bulunan kanun maddesi uyarınca bozulmasına ancak bu sus yeniden yargılama gerektirmediğinden kamu davaların düşmesine suça konu orman emvalinin müsaderesine, sanıklar ve hakkında görevi kötüye kullanma suçunda verilen mahkûmiyet kararları ilişkin temyiz incelemesinde temiz isteğinin üretti nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Vicdani bir kanın oluşmuş olduğu duruşma sürecine yansıtmış olan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede dairenin bir kararında gerekçeleri belirtildiği üzere basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen maddenin sadece bir usul hükmü olmadığı bununla birlikte maddi ceza hukukunu dair bir hüküm oldu bu sebepten basit yargılama sürünüyorduk tarihini gösteren maddenin yazılı kısmi anayasa unsuru sözleşme metinlerindeki düzenlenen ilkelerine aykırı olduğu anayasa ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere aykırı durumun yüksek Yargıtay tarafından göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmaktadır Mahkeme sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikte basit yargılama usulün uygulanmış şartları yönünden sanıkların okudum yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu söz konusudur.
Sonuç olarak bozmaya gerektirmiş ve sanıklar müdafilerin temiz nedenleri yerinde görüldüğünden Tebliğ nameye uygun olarak hükümlerin madde gereğince uygulanması gereken kanun uyarınca bozulmasına yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürüp sonuçlandırmak üzere dosyanın mahkeme gönderilmesini oybirliğiyle karar verilmiştir.
Görevini ihmal ile ilgili güncel bir Yargıtay kararına yer vermek mümkündür. Davada mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenmiştir. Sanıklar hakkında Türk ceza kanunun 251. maddesinin birinci fıkrası ile aynı kanunun 247. maddesinin bir ile ikinci fıkra hükümlerine göre Ceza muhakemesi kanunu 260 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre söz konusu suçtan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan hazinenin kanun yoluna başvuru hakkı bulunmaktadır. Hükmün vekil tarafından temyiz edilmesi karşısında kanundaki yetkiye dayanılarak hazinenin adı geçen sanık hakkında zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummak suretiyle denetim görevini ihmali suçundan Açılan kamu davasına katılma isteğinin kabulü söz konusudur. Hazinenin ve orman genel Müdürlüğü’nün sana isnat edilen suçu bildirmemesi suçundan doğrudan zarar görmedikleri bu sebepten bahse konu suçta verilen Berat hükmünün temiz haklarının bulunmadığı gözetilerek hazine ve orman genel Müdürlüğü’nü vekillerinin suçu haberdar etmeme suçuna ilişkin temiz isteklerinin ayrı ayrı ettiğini incelemeye münafığın sanık hakkında nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne katılanlar vekillerin sanık hakkında zimmet suçunun incelenmesini kasten göz yummak suretiyle denetim görevini ihmal suçundan kurulan beraat İle……..Nitelikli zimmet suçundan kullanma hikmet günlerinin yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünülmüştür. Kararda sanık hakkında zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummak yoluyla denetim görevinin İhmali suçundan kurulan Berat yürüyerek temizi itirazların incelenmesi söz konusudur. Bozmaya uyularak gereği Yerine getirilmek delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilmiş olan Berat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temizlik hazır etkili hükmün onanması sanık hakkında nitelikli zimmet suçundan kullan mahkemeye tümünü yönelik temiz itirazların incelenmesinde ise Bozmayarak yapılan yargılama ile toplanan karar yerinde gösterilen delilleri mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen temiz itirazlarının reddi söz konusudur. Ancak suçu Türk ceza kanunu hükümleri hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında kanunun hükümlerindeki hak ve yetkilerinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi yerine kamu görevi etkilerinden saklanmasını şeklinde sınırlı uygulama yapılması durumu söz konusudur. Sonuç olarak kanunu aykırı sanık müdafin ve katılan…Temize itirazları bu itibari ile yerinde görüldüğünden kanun uyarınca hükmün bozulmasına ancak bozsun yeniden duruşma yapılmasına aynı kanunun diğer maddesine göre düzeltmesi mümkün bulunduğundan… Değiştirilmesi sureti ile sair yönlerin usul ve kanuna uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına oybirliği ile karar verilmiştir.