Tam yargı davası idari eylem ve işlemler sebebiyle kişisel hakları doğrudan ihlal edilmiş olan kişilerin uğradıkları zararın giderilmesi talebiyle açılan davadır. İdari kamu gücü ayrıcalıklarına sahiptir. Bu kamu gücü ayrıcalıklarını kullanırken bireylere zarar vermesi mümkündür. Böyle bir zararınızı telafi edilmesi gerekir. İdare de bu zararı telafi etmekle yükümlüdür. Kişileri idari yargıya bu amaçla açtıkları davalara tam yargı davası denir. 2577 sayılı idari yargılama usulü kanununun İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı başlığı altındaki açıklamalarda tam yargı davası ile ilgili hüküm bulunmaktadır. Bu hükme göre idari eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan doğruya ihlale uğramış olanlar tarafından açılan davalar tam yargı davalarıdır.
Tam Yargı Davasının Türleri
Tam yargı davalarının bazı türleri vardır. Tam yargı davalarının bu türleri tazminat davaları vergi davaları ve idari sözleşmelerden doğan davalar, İstirdat davaları olmak üzere inceleyebiliriz.
- Öncelikle tazminat davalarından başlayabiliriz. Tazminat davaları idarenin eylemlerinin ve işlemlerinin bireylere verdiği zararlardan dolayı tazmin istemi ile açılan tam yargı davası türünden biridir. İdarenin eylem ve işlemleri ile para ile ölçülebilen bir zarara uğramış kişi idarenin bu zararı karşılaması için para ödemesini talep eder. İşte bu durum tazminat davasının karşılığıdır. İdare yaptığı eylem özel kişinin bir zararına sebep olmalıdır.
- Bir diğer tam yargı davası türü ise vergi davalarıdır. Vergi davalarının İdari dava türleri içerisinden hangisine karşılık geldiği veya tamamen kendine özgü bir dava türü olup olmadığı Öğretide tartışmalıdır. Sübjektif nitelik taşıyan tam yargı davasının içerisinde değinilmesi de mümkün olabilir. Vergi yükümlüsü olan kişi sorumlu kapsam içerisindeki verginin esasını veya miktarına karşı dava açma hakkına sahiptir. Bu dava vergi mahkemesinde açılır. Kişilerin vergi Mahkemesi’nde açtığı davalardan bazıları iptal davası niteliği taşıyıp bazıları ise tam yargı davası niteliği taşır.
- İdari sözleşmelerden doğan davalar tam yargı davasının bir türüdür. İdari sözleşmelerin uygulanması sonucuyla doğmuş olan davalar bu yüzden tam yargı davası niteliği taşır. İdari sözleşmeler kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile taraflardan en az birinde idarenin bulunduğu Özel hukuk sözleşmelerinden farklı yönleri bulunan sözleşmelerdir. Uygulanan bu sözleşmelerin bazı anlaşmazlıklar çıkarması mümkündür. Bu anlaşmazlıklardan çıkan uyuşmazlıklar için tam yargı davası yoluna gidilir
- İstirdat davaları tam yargı davasının türleri içerisinde yer alır. Hukuka aykırı bir şekilde idareye geçmiş olan bir mal varlığının veyahut parasal değerin geri alınması isteğiyle kişiler tarafından açılan tam yargı davası çeşididir. Geri alma davası olarak da adlandırılır.
Tam Yargı Davasının Konusu
İdarenin eylemlerinden ve işlemlerinden dolayı hakları ihlal edilen kişiler bu tür davayı açabilme hakkına sahiptirler. İdarenin bu işlemleri ve eylemleri tam yargı davasının konusunu oluşturur. Çünkü kişilerin haklarının ihlali idarenin bir işlemi sebebiyle ihlal edilmiş olabilir veya internetin bir eylemi kişilerin haklarını İhlal etmiş olabilir.
Tam Yargı Davasını Açacak Kişi
Tam yargı davasını açacak olan kişi bir hak ihlaline uğramış olmalıdır. Eğer idari yargıda tam yargı davası açılacak ise kişisel bir hak ihlalinden söz edilmesi gerekir. Bu hakları ihlal edilen kişiler tam yargı davası açabilir. Hakkın ihlal edilmesin durumunun iyi anlaşılması gerekir. Hakkın ihlal edilmesi davanın konusunu oluşturan idarenin İşlem ve eyleminin bir kişisel hakka yönelmiş olması ve bu kişisel hakkın üzerinde etki doğurması şeklinde anlaşılması gerekir.
Tam yargı davalarında haklara uğrayan kişilere idarenin bu ihlalden doğan zararlarını karşılaması gerektiğini söylemiştik. İdari kişilerin uğradığı zararları tazmin ediyordu. İdarenin tazmin sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikli koşul mevcut bir zararın bulunmasıdır. İdare tarafından kusurlu olarak veya herhangi bir kusuru olmadan maddi alemde değişikliklerin meydana gelmesi durumunda ortada henüz bir sana zarar yoksa idarenin tazmin sorumluluğuna sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Para ile ölçülebilen bir malın zarara uğraması tahrip edilmesi veya bu mali değerinde bir düşüş yaşanması zarar oluşturur.
Tam Yargı Davası Açma Süresi
İdari eylemler nedeni ile idari yargıda doğudan tam yargı davası açma süresi ile idari işlemler sebebiyle idari yargıda doğrudan tam yargı dava açma süresi farklıdır.
- İdari eylemler nedeni ile idari yargıda doğrudan tam yargı dava açma süresi: idari eylemlerden dolayı hakları ihlali uğramış olan kişilerin idari dava açmadan önce bu eylemlerini yazılı bir şekilde bildirim aldıkları takdirde veya başka bir şekilde öğrendikleri tarih itibari ile bir yıl içerisinde ilgili mercie başvurarak haklarının yerine getirilmesi talebinde bulunmalıdırlar. İdari eylemler sebebiyle hakları ihlal edilmiş bu kişiler idari davayı açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim veya başka bir şekilde öğrendikleri tarih itibari ile her halükarda eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurmaları gerekir. Burada sözü edilen bir yılda beş yıllık sürelerin dikkat edilmesi gerekir. Öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde başvurunun yapılmalıdır. Ancak öğrenmemiş olsa dahi eğer ilgili durumdan sonra beş yıl geçmiş ise kişilerin haklarının yerine getirilmesini İsteme hakkı zaman aşımına uğrayabilir. Bu istemlerin idare tarafından kısmen veyahut tamamıyla reddedilmesi durumunda bu konudaki işlemin tebliğini izleyen gün itibari ile 60 gün içinde tam yargı davası açılması mümkündür. Eğer idari 60 gün içerisinde herhangi bir cevap vermezse bu 60 günün bitti tarih ile istik reddedilmiş sayılır. İsteyen reddedilmiş sayılması tarihinden itibaren ikinci bir 60 günlük dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açılabilir.
- Bir idari işlem sebebiyle tam yargı davası açılması: Bir idari işlemin Tebliği itibari ile 60 gün içerisinde tam yargı davasının açılması gerekir. Ancak zararın İlgili işlemin alınması sebebiyle değil uygulanmasından doğan dava uygulama tarihi itibari ile 60 gün içinde açılmalıdır
Tam Yargı Davalarında Yetki
İdari sözleşmelerin sebep oldu tam yargı davaları dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkemeler kanun hükmünde belirtilmiştir.
- Zararın dolmasına sebep olan idari uyuşmazlığı çözümleme yetkili mahkeme idare mahkemesidir.
- Zarar bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmet sebebiyle doğmuş ise hizmetin görüldüğü yerde bulunan İdare Mahkemesidir.
- Zarar İdarenin herhangi bir eylemi sebebi ile doğmuş ise tam yargı davasında yetki, eylemin yapıldığı yerde bulunan idare Mahkemesine aittir.
- Yukarda belirtilen haller dışında tam yargı davalarında yetki davacının ikametgâhının bulunduğu yerde bulunan İdare Mahkemesidir.
Tam Yargı Davası Nasıl Açılır?
Tam yargı davası Danıştay idare Mahkemesi vergi Mahkemesinde açılması mümkün olan bir idari dava türüdür. Tam yargı davası Danıştay idare Mahkemesi vergi Mahkemesi başkanlıklarına yazılmış imzalı dilekçeler ile açılır. Bu dilekçelerin içerisinde tarafların ve varsa vekillerinin veya bu tarafların temsilcilerinin isimleri ve soy isimleri veya varsa ünvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye cumhuriyeti kimlik numarası gösterilmesi gerekir. Dilekçe içerisinde tam yargı davasının konusu ve bu davanın sebepleri ile dayandığı deliller gösterilmelidir. Tam yargı davasına konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi dilekçe içerisinde gösterilmelidir. Eğer tam yargı davası vergi resim harç benzeri mali yükümler ve bunların zan ve cezalarına ilişkin ise uyuşmazlık konusu miktar dilekçe üzerinde gösterilmelidir.
İptal ve Tam Yargı Davalarının Karşılaştırılması
- İptal davaları bir idari işlemin iptali ile açılan davalardır. Tam yargı davası ise bir idari işlemden veya idari eylemden hakkı ihlal edilmiş olan kişilerin zararının karşılanması amacıyla açılan davalardır
- İptal davasında konu sadece idari işlemlerdir. Tam yargı davasında ise konu idari işlemler olabilir ancak tam yargı davasının konusu idari işlemler olabileceği gibi idari eylemler de olabilir.
- İptal davası menfaati ihlal edilmiş olan kişiler tarafından açılabilir. Tam yargı davası işte hakkı ihlal edilmiş olan kişiler tarafından açılır
- İptal davası objektif bir davadır. Yani iptal davası nesnel bir davadır. Tam yargı davası öznel bir davadır. Yani tam yargı davası sübjektif niteliktedir. İptal davasının nesnel yani objektif bir dava olmasının sonucu işlemin iptali yönünde karar verilmesi durumunda sonuçların herkes tarafından yararlanmasıdır. Tam yargı davasının sübjektif nitelik taşımasının sonucu ise tam yargı davası sonucu verilen kararın yararlananının sadece davanın tarafı olmasıdır.
- İptal davasında da tam yargı davasında da aynı yargılama yöntem uygulanır
- İptal davası konusu içerisinde yalnız tek yanlı idari işlemler yer alır. Tam yargı davasında ise tek yanlı idari işlemlerin yanı sıra idari eylemler ve hatta idari sözleşmelerde konu olabilir.
İptal Davası Nedir? başlıklı yazımızda iptal davaları hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.